24 Saatte İş’in kurucu ortaklarından Gizem Yasa ile kendisinden, yaptığı işten, işten çıkarma yasaklarından sonra sektörün durumundan bahseden bir röportaj gerçekleştirdik. İşe alımlar ve kadınlara yönelik tavsiyelerin bulunduğu röportajı keyifle okumanız dileğiyle.
Gizem Yasa'yı tanıyabilir miyiz?
Koç Özel Lisesi’ni bitirdikten sonra 2002 yılında üniversite eğitimim için Amerika’ya gittim. 2005 yılında University of Chicago’da ekonomi bölümünü bitirdim. Sonrasında New York’ta hukuk alanında çalıştım ve özellikle şirketler hukuku alanında deneyim kazandım. 2006 yılında New York’ta ilk şirketimi kurdum. 2011 yılında ise Türkiye’ye dönerek Butigo markasının kurucu ekibinde yer aldım ve ayakkabı dikeyinde Türkiye’deki ilk e-ticaret sitelerinden birini yarattım. 2015 yılında Butigo markasının Ziylan Grup’a satışını gerçekleştirdik. Sonrasında, Çiçeksepeti ve Modanisa gibi e-ticaret sitelerine danışmanlık yaptım. 2017 yılında çalışan adayları ile işverenleri bir araya getiren, adaylara 24 saat içerisinde cevap garantisi veren 24 Saatte İş’i kurdum ve halen ortağım Mert Yıldız ile aktif olarak şirketin yönetiminde yer alıyorum. 24 Saatte İş, özellikle Y-kuşağını ve sirkülasyonu yüksek sektörleri hedefliyor, 2.5 milyonun üzerine aday ve 90.000’in üzerinde şirketi bünyesinde barındırıyor.
İşinizle ilgili detay paylaşabilir misiniz?
24 Saatte İş, teknolojinin gücünü arkasına alarak iş arayanların başvurularına 24 saat içinde cevap almalarını garanti eden bir mobil uygulama. İş arama sürecini adaylar için pratik ve keyifli bir hale getiriyor, belirsiz süreçleri ortadan kaldırıyor. Adaylar CV oluşturmadan, 1 dakikada doldurabilecekleri profil ile en yakın, en uygun işlere başvurabilirken, işverenler ise çalışan adaylarının başvurularını hemen değerlendirip görüşmelere başlayabiliyor. 24 Saatte İş’in önemli bir özelliği de işverenin ve adayın tercihlerini öğrenen ve iki tarafa da uygun adayları/işi gösteren bir algoritmasının olması. Kriterler doğrultusunda her başvuran adaya bir "eşleşme skoru" belirliyor. Bu skor adayın işverenin geçmiş tercihlerinden yola çıkarak adayın bu işe ne kadar uygun olduğunu belirtiyor. Bu skorlar işverene de gösteriliyor. Böylece şirket tek tek adayların profiline bakmaya gerek duymadan doğrudan eşleşme skoru üzerinden adayı değerlendirebiliyor. Buna ek olarak süreci verimli hale getirebilmek için işveren ve aday arasında direkt iletişim sağlıyoruz. Sistem üzerinden randevu oluşturulmasını ve sonrasında randevunun takibini yapmayı mümkün hale getiriyoruz.
İlk kariyeriniz hukuk alanında. Sonrasında tasarım ve şimdide de iş arayanlarla, eleman arayanları buluşturuyorsunuz. Tam olarak olmak istediğiniz yer şuandaki kariyeriniz mi? Bundan sonrasında farklı hedefler var mı?
Ben sert değişimlerden hiçbir gün korkmadım. Bu yaklaşımım kendi içinde bir tutarlılık arz ediyor diye düşünüyorum. O anda etrafımdaki olasılıklara bakıp elimdeki kartlarla en iyi ne yapabilirim konusuna çok genç yaşlardan beri kafa yoruyorum. Kariyer yolculuğumdaki değişimler de bu korkusuzluktan geliyor. 24 Saatte İş girişimci kimliğimin olgunlaştığı, hayatta neyi isteyip neyi istemediğimi çok daha iyi tanımlayabildiğim bir dönemime denk geldiği için benim için çok anlamlı. Hem ölçeklendirilebilir bir iş olması, hem yurtdışınaaçılma fırsatlarını barındırması açısından iş modeli anlamında beni hep heyecanlandırdı. Ama bunun ötesinde 24 Saatte İş ile insanların hayatına dokunabilmek, 200.000’den fazla insanın yeni işiyle buluşmasına vesile olabilmek sabahları güne başlamak için çok anlamlı bir sebep veriyor. Bu sebeple olduğum yerden çok mutluyum ve bu yeri taşıyabileceğimiz nokta ile ilgili hem heyecanlı hem de umutluyum. Hem ülke, hem de dünya için iyi bir şey yaptığımızı hissediyorum. 24 Saatte İş için çok fazla hayal vardı, yıllar içinde hayaller hedeflere dönüştü ve bunları başararak yola devam edebilmek tarifsiz bir duygu. Çok uzun zamandır süregelen alışkanlıkları yenileri ve daha iyileriyle değiştirmek, teknolojinin insana dokunan tarafında var olabilmek çok anlamlı geliyor. Bir girişim olarak neyi nasıl daha iyi yapabiliriz, komplike sorunları herkesin kullanabileceği en sade formda çözümlerle nasıl çözebiliriz konusu beni gelecekle ilgili çok heyecanlandırıyor.
Şu anda iş arayanlar ağırlıklı olarak hangi sektörlerde. Nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
Pandemi çok fazla konuya geri dönüşü olmayan değişimler getirdi. Kullanıcıların internetten alışveriş ve sipariş alışkanlıkları geliştikçe kurye ve lojistik sektöründe inanılmaz bir ihtiyaç doğdu. Pandeminin en bariz kazananları e-ticaret, kurye ve lojistik sektörü oldu. Zaten geldiğini gördüğümüz bir değişim pandemi etkisi ile inanılmaz bir ivme kazandı ve önümüzdeki yıllarda da hareketliliğin devam edeceğini ve bu sektörlerin kabuk değiştireceğini öngörüyoruz. Üretim ve sanayi ise her zaman güncelliğini koruyacak sektörler. Bu dönemde de fabrikalardaki yoğunluk ve çalışan ihtiyacı hiç hız kesmeden devam etti. Pek çok sektör ciddi problemler yaşarken üretim konusundaki hareketlilik bize hep umut verdi.
Pandemi nedeniyle işten çıkarmalar yasaklanmıştı. Mart sonunda yasaklar sona erecek gibi duruyor. Uzatma olmazsa. Sonrasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz?
Yasakların bitmesi ile birlikte yeni bir dönem başlayacak. Bu dönemi atlatabilen işletmeler için iyi bir dönem olacağını öngörüyoruz. Özellikle yeme-içme, perakende ve turizm gibi sektörlerde çok ağır ve zor geçen bir süreç bahar aylarının gelmesi ile birlikte oldukça hareketlenecek ve bu sektörün deneyimli ve tercih edilen çalışan adaylarının işlerine devam etmek veya yeni iş bulmakla ilgili sorun yaşamayacağını düşünüyoruz. Burada zorlanacak kesim iş hayatına yeni atılan, üniversiteden yeni mezun olmuş ve henüz iş deneyimi olmayan kişiler olacak. Genellikle belli bir konuda ekspertiz veya deneyim söz konusu değilse, böyle bir dönem sonrası etrafta istihdama geri dönmek isteyecek çok fazla insan varken zorlanabilir. Bu sebeple şirketlerin tercih yaparken bu kitleyi kesinlikle göz ardı etmemesi çok önemli.
Burada size önemli görevler düşecek. Bu süreç ile ilgili özel bir hazırlığınız var mı?
Biz ekip olarak pandemi süreci boyunca da hem adayların hem de şirketlerin yanında olduğumuzu hep hissettirmeye çalıştık. Teknoloji şirketi olabiliriz ama insana dokunan taraflarımızı hep hatırlayarak hareket ediyoruz. Bu dönem sonrası için de şimdiden hazırlıklarımız var. İhtiyacı olacak şirketlere hemen yardımcı olabilmek ve adayların da süreç biter bitmez yeni işlerine yerleşmesini sağlamak için sektörel olarak yeni gelen adayları takip edip açılan sektörlere göre doğru eşleşmelerin olduğu durumları iki tarafa da hemen haber verebileceğimiz bir altyapıyı kurduk. Yani hazırlıklıyız:)
Kadın olarak iş hayatında zorluklar yaşadınız mı?Yaşadıysanız bunların üstesinden nasıl geldiniz?
Genelde anlatmaya çalıştığım konu girişimciliğin cinsiyetlerden sıyrılan bir üst kimlik olması gerekliliği. Gözünüzü kapatıp olumsuzlukları görmezden gelip hedefe kilitlenmek gerekiyor. Dezavantajlara odaklanmanın kimseye bir faydası yok. Anlamlı işler yapıp rol model olabilmek ve zorluklarla baş etmeye çalışan başka kişilere ilham olmak için ne olursa olsun devam edebilmek ve motivasyonu hep yüksek tutabilmek gerekiyor. Birçok konuda şanslıydım, bu şansı da başkalarına ilham olabilecek bir hikâyeyi ortaya çıkarmak için değerlendirmeye çabasındayım yıllardır. Nereden gelirseniz gelin, hangi eğitimi almış olursanız olun toplumun size dayatmaya çalıştığı bir hayat tarzı ve neyi ne zaman yapmanız gerektiği ile ilgili önünüze konulan bir sistem var. Sanıyorum en zoru bu sistemi sorgulamak ve onun dışında kalmaya karar vermek. Sonrası kolaylaşıyor.
Türkiye kadın girişimciliğin durumu nedir? Kadın girişimciler için nasıl sağlıklı bir girişimcilik eko-sistemi oluşturulmalı?
Türkiye’de kadın girişimciliğini konuşmadan önce Türkiye’de kadını ve kadına biçilen rolleri konuşmak gerektiğine inanıyorum. Bu konu girişimcilikten çok daha derindeki sorunlara değinerek irdelenmeli. Yapılacak işleri cinsiyetlere göre ayıran, görevleri kadın-erkek olarak paylaştıran zihniyetten vazgeçilmeli öncelikle. Ancak bu mümkün olduğunda kadının iş dünyasındaki yerine gelebilir sıra. Ama maalesef bu konuda çözüme ulaşmayı bekleyen başlangıç aşamasında çok fazla sorun var. Ben “kadın girişimcilik”ten çok “girişimci kadınlar”a inanıyorum. Kadınların özellikleri gereği girişimci olmaya çok yatkın olduklarını düşünüyorum. Girişimcilik özellikle birden çok işi aynı anda yapmayı, yüksek seviyede koordinasyonu gerektirdiği için kadınların bu konuda çok yetenekli olduklarını düşünüyorum. Bu sebeple de kadın-erkek dengesi düzgün olan şirketlerin başarı şansının çok daha yüksek olduğunu gözlemiyorum. Bu gözlem genele yayıldığında ister istemez yönetim kadrolarında kadının varlığının artması hem diğer yöneticilerin hem de yatırımcıların tercih edeceği bir durum haline geliyor. Bize düşen de bu konuda canlı örnek teşkil ederek, başarı şansının bu dengeyle olan ilintisini ortaya koymak.
Dünya olarak önemli bir süreçten geçiyoruz. Covid-19salgınının iş dünyasındaki kadınlara etkileri neler oldu?
Evden çalışma kadınlar açısından ekstra zorluk yaratan bir konu. Özel hayat ve iş hayatı arasındaki çizgi silikleştikçe hayat kadınlar açısından zorlaştı. Özellikle bu süreci iyi yönetemeyen ve sistematik davranmayı başaramayan şirketlerde uzun çalışma saatleri, aynı anda tüm ailenin evde olması, çocukların okula gidemeyişi gibi konular durumu iyice zorlaştırdı. Diğer taraftan pozitif etkileri de var. Süreci doğru yöneten ve evden çalışma konusunda iyi bir sistematik geliştiren şirketlerde çalışan kadınlar açısından yolda az vakit geçirmek, hayatla ve zamanla ilgili daha fazla inisiyatif kullanabilmek anlamına geldi. Bu da aileye ve vakit bulunamayan aktivitelere daha fazla vakit ayırmak demek. Bu sebeple pandemi süreci kadınlar ve tüm çalışan kişiler açısından farklı etkiler yarattı ve deneyim kişiden kişiye, şirketten şirkete çok değişkenlik gösterdi diyebiliriz.
Buradan girişimci olmak isteyen ya da işhayatına atılmak isteyen kadınlara ne gibi önerileriniz olur?
Başlayın. O ilk adımı atmaktan korkmayın. Neden başaramayacağınıza dair fikir üretecek çok insan olacak etrafınızda ama siz amacınıza ve bu amaca olan adanmışlık hissinize güveniyorsanız gerisini akışa bırakın. Şans hareket edenin ve cesaret edenin yanında bunu unutmayın. En önemlisi de kadın olmanın dezavantajlarına veya başarı şansınızın karşı cinsten daha düşük olduğu konusuna takılmayın. Girişiminizle ilgili düşünmeniz gerekecek pek çok konu olacak ama bu onlardan biri olmamalı.