Kadın haklarını hayata geçiren ilk ülkelerden birisiyiz.
Hatta ilk ülkeyiz diyebiliriz.
Fakat süreç içinde maalesef ki sadece bizim ülkemizde değil, dünya üzerinde haklar elden alındı.
Çağdaş ve ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye için kadınların özellikle iş hayatında aktif olması gerekiyor.
Kadının iş dünyasında daha fazla olması gerektiğini savunurken, biryandan da iş hayatında yaşanan sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz.
Maalesef ki kadınlar yaşam biçimi ve toplumsal ilişkilerinde, her dönemde engellemeler, kısıtlamalar ile karşı karşıya kalabiliyor.
Bu durum iş dünyasında da farklı değil.
Geleneksel olarak toplumun, cinsiyetleri nedeniyle kadın ve erkeğe uygun gördüğü aile içi ve toplumsal roller önemli sorunları da beraberinde getiriyor.
İş dünyasında birçok alanın, hala “Erkek işi” olarak görülmesinin önüne geçilmesi gerekiyor.
Özellikle şirket yönetimlerinde kadınların yeterince yer almaması, her sektörde görülen kadın - erkek çalışan sayısı arasındaki dengesizlik, sadece Türkiye’de değil dünyada da önemli bir sorun.
Bu durumun çocukluk döneminden itibaren başlayan toplumsal anlayışın bir sonucu.
Cinsiyet eşitliği sağlamak için, kız çocuklarının eğitimine önem verilmesi gerekiyor.
Son bir yıldır içinde bulunduğumuz pandemi ile birlikte ekonomi dünyada sıkıntılı bir sürece girdi.
Bu süreçten de yine en çok etkilenen kadınlar oldu.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Avrupa Birliği Bilgi Merkezi de Covid-19 salgınında kadına yönelik şiddet vakalarının artması nedeniyle "Avrupa Birliği Kadınların Yanında" isimli bir proje başlattı.
Projenin Bursa ayağına ortak olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve AB Bilgi merkezi yer aldı. Proje kaynakları tarafından yapılan araştırmada, bu süreçte kadına yönelik şiddetin yüzde 25 oranında arttığı tespit edildi.
Salgında, ebe, hemşire, hasta bakıcı ve hizmetlilerin çoğunluğunun kadın olması sebebi ile kadın sağlık çalışanları daha fazla enfekte oldu.
Salgında erkek çocuklarına verilen öncelikler sebebiyle kız çocukları uzaktan eğitime daha da uzak kaldı.
Hem ücretli çalışan hem de işveren olarak erkeklere göre kadınlar daha fazla iş kaybı yaşadı.
Buradan da yola çıkarak pandemi sürecinde bazı adımlar atılmalı diye düşünüyorum.
Alınması gereken birçok ders var, ama öncelikli olarak cinsiyet eşitliği noktasında adımlar atmalı, çocuk, engelli, hayvan gibi bize ihtiyacı olan guruplara karşı daha dikkatli olmalıyız.